AB ve Türkiye Yeşil Taksonomi Düzenlemeleri Karşılaştırması
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından taslak olarak hazırlanan ve paylaşılan Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği kamuoyu görüşlerine açılmış olup taslak yönetmelik geri bildirimler doğrultusunda son haline getirilecektir. Yayımlanan güncel taslak ike AB Yeşil Taksonomi düzenlemesi kıyaslamasında öne çıkanlar aşağıdaki gibidir.
Türkiye’nin Yeşil Taksonomisi Yönetmeliği taslağı, AB düzenlemesinin genel mimarisiyle uyumludur. Ancak, teknik tarama kriterleri, doğrulama süreçleri, sektör/faaliyet kapsamı, uygulama ve raporlama bakımından her iki düzenleme arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır.
- AB Taksonomisi ve Türkiye’nin taslak düzenlemesinde ilgili sektör/faaliyet kapsamında genel bir 'makine ve aksamları imalatı' başlığı bulunmamaktadır. AB düzenlemesi faaliyet bazlı bir yaklaşımı benimsemiştir. Bu düzenlemede, makine ve aksamları imalatı, düşük karbon teknolojisi veya enerji verimliliğine doğrudan katkı sağlıyorsa düzenlemede yer verilen NACE kodları bazında taksonomi kapsamına girmektedir. Ülkemizin taslak düzenlemesinde makine sektörünün kullandığı çeşitli imalat sanayi faaliyet alanları kapsama girerken, makine ve aksamları imalat faaliyetleri bakımından bir belirsizlik bulunur. Taslak Yönetmelik EK-1’de makine ve aksamları sektörü için özel bir faaliyet başlığı açılması ve/veya bu sektörün uygulamada kolaylaştırıcı bir faaliyet alanı olarak tanımlanması; sektörün yeşil finansmana erişimini ve raporlama alanında AB uygulaması ile uyumun sağlanmasını kolaylaştırabilecek bir adım olabilir. Bu kapsamda, stratejik öneme sahip bu sektör faaliyetinin Yönetmelik EK-1’e (Taksonomi Kapsamında Yer Alan Sektör/Faaliyetler) dahil edilmesi uygun görülebilir.
- AB ve Türkiye düzenlemelerinde, bir ekonomik faaliyetin “çevresel bakımdan sürdürülebilir” sayılması için yerine getirilmesi gereken nicel ve nitel koşullara Teknik Tarama Kriterleri tanımı ve dokumanlarında yer verilmiştir.
AB uygulamasında; bir faaliyetin taksonomiye uygun ve uyumlu olup olmadığını değerlendirmek için dört bileşeni kapsayan bir süreç tanımlanmıştır. Bunlar; 1-Faaliyetin taksonomi kapsamı faaliyetler arasında yer alması (NACE Kodlarına göre), 2-Önemli çevresel katkı koşullarına uygun olması (substantial contribution to the protection and restoration of biodiversity and ecosystems), 3-Önemli zarar vermeme ilkesini benimsemesi (DNSH-do not significant harm), 4-Asgari sosyal koruma (minimum safeguards) kurallarını kapsaması. Ayrıca, sektörlerin/ faaliyetlerin yeşil veya uygun olup olmadığını belirleyen teknik kriterler kapsamlı şekilde düzenlenmiştir.
- Türkiye’nin taslak yönetmeliği tanımlar kısmında, teknik tarama kriterleri “Bu Yönetmeliğe dayanılarak belirlenen önemli ölçüde katkı sağlama ve önemli zarar vermeme kriterleri”ne uygunluk olarak tanımlanmıştır. Asgari sosyal koruma önlemleri, teknik tarama kriterleri tanımı kapsamı dışında ele alınmıştır. Bunun uygulamaya yansımasını ve sektör üzerindeki etkilerini değerlendirmek için erken bir aşamada olduğumuz düşünülebilir.
- Taslak Yönetmeliğin incelenmesinden; doğrulama süreçleri/güvence konusunun İklim Değişikliği Başkanlığı’na bırakıldığı görülmektedir. AB düzenlemesinde bunlar, bağımsız güvence kapsamında ele alınmış; belirli sektörlerde, periyodik doğrulama takvimleri/süreçleri net olarak tanımlanmıştır. Bu konuda, öncelikle İklim Değişikliği Başkanlığının yapacağı ilave düzenlemeleri görmek ve etkilerini daha sonra değerlendirmek uygun olacaktır.
- AB’de Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) kapsamında KOBİ’ler için kademeli geçiş ve sadeleştirilmiş standartlar geliştirilmiştir. Ancak Türkiye düzenlemesinde, özellikle KOBİ’lerin yoğun olduğu makine ve aksamları imalatı /ihracatı sektörü için basitleştirilmiş bir raporlama usulu tanımlanmamıştır. Çalışmaların ileri aşamalarında, KOBİ’ler için esnek uygulamalara olan ihtiyacın değerlendirilmesi uygun olabilir.
Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği Taslağı hakkında detaylı bilgi için
tıklayınız.
AB Taksonomisi hakkında detaylı bilgi için
tıklayınız.